İki takımın da yarım puan kaybına bile tahammülü olmayan bir maçtı…
Antalyaspor’un kaybettiği bir haftada, Konyaspor adına Kayserispor maçının önemi ikiye katladı…
Doğrudur, tam da “altı puanlık maç” diye buna denir…
Konyaspor kazandığı takdirde, Kayserispor ile arasındaki puan farkı 5’e çıkaracaktı, ama uzatmalarda yediği golle bu hayali suya düştü!
İlk yarının son haftasında bütün rakiplerimizin, yani Eyüpspor’un Fenerbahçe, Rizespor’un Beşiktaş, Kasımpaşa’nın Galatasaray, Gençlerbirliği’nin de Trabzonspor’la maçları var…
Kayserispor beraberliğine rağmen, “Şeytanın avukatlığını yapıyorsun” demezseniz, Konyaspor’un hemen hemen bütün rakipleri, büyük ihtimalle maçlarını kaybedecekler, dolayısıyla da bizim işimize yarayacak.
xxx
Gelelim ilk 45’e…
Sondan söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; kaleci Bahadır 7’de, 13’de ve ilk 45’in uzatma dakikasında kalesini gole kapattı…
Konyaspor ise rakip kalede 18. Dakikada Umut’la gol girişiminde bulundu, o kadar!
Kadro mühendisliği yapmayacağım, çünkü Çağdaş Atan elindeki oyuncu grubundan en iyilerinin, daha doğrusu en hazırlarının ismini tahtaya yazarak sahaya sürüyor…
Geçen hafta Pedrinho ile Yasir ilk 11’de yoklardı, bu hafta varlar…
Neyse…
Maça dönersek, takımlar soyunma odasına giderken, Kayserispor’un 3, Konyaspor’un ise tek gol girişimi vardı…
Diyeceksiniz ki, Kayserispor çok mu iyiydi?
İyiliğinden değil, Konyaspor çok adamla gol ararken, dahası arkada geniş alanlar bıraktığı için, Kayserispor rakipten, yani Konyaspor’dan kaptığı toplarla kontralar yakaladı ve ciddi gol pozisyonları buldu, ancak bu pozisyonlarda da sahneye Bahadır çıktı ve takımının ilk yarı sonunda içeriye boynu bükük girmesini önledi…
Şunu söylemekte yarar var; ilk 45 bittiği zaman Konyaspor’un rakip kaleye attığı tek bir şut dahi yoktu…
Bu yarıda başka bir eksiklik ise kenarlardan yüksek topların gelmemesini söyleyebilirim…
Bu durumda da Konyaspor’un en önde oynayanı “Umut” olmaktan çıkıyor ve eleştiriliyor…
Burada suç Umut Nayır’ın mı, yoksa kanatların kırıklığının mı?
Andzouana’nın hakkını yememek lazım, sağ arkada oynayan bir oyuncu, ilk 45’de 5-6 kez çizgiye iniyorsa, yerden ya da yüksekten ortalar yapıyorsa, yetmezmiş gibi, savunmada da görevini yerine getiriyorsa, alkışlanmaz da ne yapılır?
Aynı şeyleri Muleka için de söylemek isterdim, ama en büyük hayal kırıklarımdan birisi oldu…
Kayserispor maçında sahada kaldığı süre içerisinde takımı eksik oynatanlardan birisi de kendisiydi.
xxx
Çağdaş Atan, ikinci 45’e hamleyle başlayabilir miydi?
Muleka’ya 85 dakika sabretmesini yadırgadım açıkçası…
Konyaspor’u rakip ceza sahası içine götürebilecek bir oyuncu olan Muleka’nın son maçlardaki performansının düşüşü, umarım ikinci yarıda çıkışa geçer!
Maçın ikinci 45’i ile söylenecek çok şey var, özetlemek gerekirse, Umut’un 63’te attığı golden sonra, farkı ikiye çıkarmak için, özellikle 80-90 arası inanılmaz pozisyonlar buldu Konyaspor, ne yazık ki, bu pozisyonlarda biraz beceri eksikliği, biraz ciddiyetsizlik, biraz işi ağırdan alma düşüncesi pahalıya mal oldu…
Olacak iş değil…
Akla zarar bir pozisyonda kendi ayağımıza sıktık ve 6 puanlık maçı heba ettik…
Postacı kapıyı iki kez çalmayabilir 6 puanlık bu tür maçlarda, hem de rakibine karşı…
Gerçekten çok üzüldüm ve çok yazık…
Konyaspor’un oyuna ve oyuncuya dair sorunları var, ama çözümleri de var...
Devre arasında yapılacak rötuşlarla bu sorunlar çözülecektir…
Konyaspor bu ligi iyi yerde bitirmek istiyorsa, ki istiyor, sağ arkaya ve sol öne kesinlikle takıma katkı yapacak oyuncular bulmalı…
Diğer eksikleri yönetenler biliyor…
Ama, ben ısrarla sol ön ve sağ arkada ısrarcıyım…
Uzatmayacağım; ligin ilk yarısında belki istediğimiz puanı toplayamadık, ama ikinci yarıda Konyaspor mutlaka taraftarlarını mutlu edecek sonuçlara imza atacaktır…
Onun içindir ki, takıma destek konusunda daha duyarlı olmalıyız, çünkü Ömer Atiker’li Konyaspor’un gidecek çok yolu, kazanacak çok maçı var, bunu da unutmayalım.
