“Sporumuzun yarınlarından endişeliyim” başlıklı yazıyı, 8 Ağustos 2014 yılında kaleme almışım…
Tam 11 yıl önce yıkılan statla ilgili kaleme aldığım bu yazıdan bazı pasajları sizlerle paylaşmak istiyorum…
Nedenine gelince, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın Karaaslan tarafında hayata geçireceği spor kompleksinin ne kadar kıymetli bir eser olacağını daha iyi anlamamız açısından önemli bir anekdot.
xxx
SPORUMUZUN YARINLARINDAN ENDİŞELİYİM
“Çocukluğumun, gençliğimin ve ömrümün yüzde 80’nin geçtiği, eskilerin “top sahası”, yenilerin “spor kompleksi” dediği yer... Futbolcu Sarı Mehmetleri, Naci-Ali Osman Renklibayları, Ali Büyükbayramları, Çetin Taşpınarları, Muhtar Pekmirzaları, boksör Ali Kılıçoğluları, Hamdi Yiğitleri, Nuri Eroğluları, Bisikletçi Nusret Ergülleri, Rıfat Çalışkanları, Mevlüt Boraları, Erol Küçükbakırcıları, güreşçi Erdoğan-Sümer Koçak kardeşleri, halterci Mustafa Ferahları, Hasan Akkuşları, Sami Özsuları ve daha nice yıldız sporcuların başarılarını alkışladığım mekan” diye başlamış, sonrasında da stadın yıkılması ile birlikte, “Binlerce sporcuyu merkezde toplama devri kapandı kapanacak... Pehlivanlar, atletler, tekvandocular, boksörler, tenisçiler, jimnastikçiler, halterciler, yüzücüler ve daha niceleri nerelerde antrenman yapacaklar, nerelerde Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlara hazırlanacaklar?” diye devam etmiş ve “Gerçek olan şu; Yeni stat, eski stat gibi olmayacak... Bu net... Dolayısıyla Gençlik ve Spor Bakanlığı, şehri yönetenler, Bakanlık Müsteşarı Faruk Özçelik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan Meram ya da Karatay ilçesine minik bir spor kompleksi yapabilir ve tarihe geçebilirler...
“Meram'da spor kompleksi yapılabilecek böyle bir arazi yok” diyebilirsiniz...
Eyvallah...
“Meram olmaz” derseniz, yatırıma aç Karatay var...
Herkesin spor yapabileceği, amatör takımların, amatör sporcuların, TOHM'cuların hizmet alabileceği bir spor sitesi neden olmasın?
Bal gibi de olur...
Önemli olan adım atmak...
Sonrası çorap söküğü gibi gelir...
Benden söylemesi” diyerek yazımı noktalamıştım...
1950 yılında hizmete giren eski stadımız mini bir olimpiyat köyü gibiydi…
20’ye yakın branşta sporculara hizmet veriyordu…
Yıkılması ile birlikte deyim yerindeyse, branşlarda, sporcular da şehrin değişik semtlerine çil yavrusu gibi her biri bir yana dağıldı…
Konya’nın sporu bundan zarar gördü mü?
“Görmedi” diyen sahtekar ve müfteridir.
xxx
HASAN KILCA’NIN HAYALİ SPORCUNUN HAYALİ
Kim ne derse desin, çalışkan dürüst pırıl pırıl bir insan…
Karatay’ın, Karataylının hayatında önemli bir yer kaplayan saygın bir hizmet adamı Hasan Kılca…
Marifetli bir insan olduğu için, verdiği hizmetin, insanlara olan yaklaşımının ve sevgisinin kendisine yansımasıdır, bu alkışlar…
İltifatı ve övgüyü hak ediyor mu?
Hem de yeryüzünden gökyüzüne kadar…
Geldiği yeri unutmadan, Konya’nın ve Başkanı olduğu Karatay’ın geleceğine ışık tutan insan olduğu için seviliyor ve övülüyor…
Alkışlar sebepsiz değil.
xxx
KARATAY TARİHİNİN EN YÜKSEK BÜTÇELİ PROJESİ
Bir ülkenin gençliğinin daha akıllı, daha zinde, daha sağlıklı bir hayat sürmesi için spor olmazsa olmazlardan birisidir…
Branş fark etmeksizin sporun yapılabilmesi için de tesisleşme elzemdir…
Futbolu sokakta oynarsın, bisiklete binersin, atletizmi dağda bayırda koşarak yaparsın, ama tekvandoyu, boksu, minder güreşini ya da halteri veya jimnastiği sokakta yapamazsın…
Tesisleşme, daha fazla amatör sporcunun modern şartlarda spor yapmasına imkan sağlayarak, bu sporcuların dünya, Avrupa ve olimpiyatlarda ülkenin bayrağını dalgalandırma ve istiklal marşını okutmasına vesile olur…
Tesis yapmanın veya tesisleşmenin bir başka önemi ise halkın sporla ilgilenmesine ve spor yapmasına, en önemlisi ise sağlıklı bir yaşam sürmesine katkı sağlar…
İşte Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın yapmak istediği tam da budur…
Karaaslandede mahallesinde gerçekleştirilecek olan bu tesis, sadece Karataylı ve Karatayspor kulübünün sporcularını bünyesinde barındırmayacak, tam aksine şehrin her bölgesinden amatör sporcular ve sağlık için spor yapanların hizmetinde olacak…
Yaklaşık 15-20 branşın sporcuları bu tesislerden yararlanacak, burada aldıkları eğitimlerle, branşlarında milli takımlara seçilecek, ülkemizi ve Konya’mızı dünya, Avrupa ve Olimpiyatlarda temsil edecekler…
Düşünsenize öyle bir spor tesis ki, Karatay Belediyesi tarihinin en yüksek bütçeli yatırımı olacak…
Abartmıyorum; mini olimpiyat köyü gibi…
Hasan Başkanın buradaki amacı da, hedefi de çocuklara, gençlere ve yetişkinlere spor yaptırmak, spor kültürünü aşılamak…
Futsalcılar, halterciler, eskrimciler, sguashcılar (duvar tenisi), masa tenisçiler, kickbokscular, okçular, cimnastikçiler, satranççılar, futbolcular, fitnesçiler, tekvandocular, pehlivanlar ve yüzücülerin hepsinin salonu, havuzu, tenis kortu, yani branşlarında antrenman yapacakları spor alanları olacak…
Karatay’ın Karaaslan tesisleri, bir bakıma eski stadın ruhunu yeniden canlardıracak…
Bu tesislerden sporcu fışkıracak…
Yazımın başında isimlerini sıraladığım Konya’nın yetiştirdiği başarılı sporcuların devamı bu tesislerden çıkacak…
Siz buranın adına ister “Karatay Spor Merkezi” deyin ister “Karatay Mini Olimpiyat Köyü” deyin, ama ne derseniz deyin, bu iş Hasan Kılca Başkanın hem misyonu hem de vizyonudur…
Bu tesislerin ya da projenin büyüklüğü ne kadar önemliyse, çocuklara, gençlere ve yetişkinlere vereceği hizmette o kadar büyük…
Sporun içinden gelen Başkan Hasan Kılca’nın, sürekli ifade ettiği “Sporun ve sporcunun yanında olmaya devam edeceğiz” vurgusu, aslında geleceği sağlıklı bir toplumla inşa etmenin yol haritasıdır. Sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir yönetim anlayışıdır…
Bunu da es geçmemek lazım…
İşte o zaman bu spor kompleksi, sadece Karatay’ın değil; Konya’nın, Türkiye’nin kazanımı olacak…
Bugün “iyi ki” diyeceğimiz o gün için, emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek…
Özellikle de, yukarıda ifade ettiğim gibi, bu vizyonu ortaya koyan Hasan Kılca’ya…
Çünkü, işini en iyi şekilde yapma gayretinden hiç geri durmadı…
Birçok Belediye Başkanı gibi mızmızlanmadan, “ödeneğim yok” demeden, yaptığı büyük fedakarlıklar, omuzunda apolet, alnındaki ter damlacıklarıdır…
Kusura bakmasınlar, Hasan Kılca’yı birçok başkandan ayıran en belirgin fark, sporun içerisinden gelmesi, sporcu psikolojisini bilmesi, dolayısıyla bu bilinçle yoluna devam etmesi…
Futbol deyimiyle, istikrarlı performansıyla sadece Karataylılara değil, şehrin tüm kesimlerine güven verdi…
Özetlersem; bir Belediye Başkanı nasıl olmalıdır sorusuna cevaptır aynı zamanda…
Şunun altını çizmekte yarar var; yaptığı başarılı hizmetlerle hem bir rol model, hem de “Karataylıların öz çocuğu” olarak Konya’nın ve Konyalıların gözünde ve gönlünde önemli bir yer edindi…
Ne diyebilirim ki, “Allah ayağına taş değdirmesin” demekten başka.
