Göztepe’nin hocası Stoilov, sezon başından bu yana ilk defa Konyaspor’a karşı çift santraforla çıktı sahaya…
Romulo ve Kubilay Kanatsızkuş zaman zaman Deniz’in savunduğu Konyaspor kalesinde tehditkar olsalar da, yeşil-beyazlılar savunmada açık vermediler…
Doğru konuşmak gerekirse, şans faktörü bizden yanaydı, çünkü hem Romulo, hem de Kanatsızkuş’un birer topları direkten döndü…
Bilindik savuma becerilerine rağmen, Adil ve Uğurcan’ın kimi anlarda alan değiştiren Romulo’yu yakın takibe almaları, Emorson’a fırsat oldu, bu oyuncunun iki kafa topunu Deniz, bertaraf etmeyi bildi…
Kimse çıkıp, “Göztepe eski Göztepe değil” veya “Göztepe çok kötüydü” gibi sözlerle, Konyaspor’un çok önemli bu galibiyetini hafife almasın, çünkü Konyaspor bileğinin gücüyle hakkı olan 3 puanı aldı…
Tamam Göztepe 8-10 haftadır büyük bir düşüş yaşıyor ve bunun yansımaları sonuçlarda etkili oluyor, dolayısıyla da İzmir temsilcisi takım oyunundan ziyade Romulo gibi, Dennis gibi, oyuna sonradan giren Emerson gibi oyuncuların bireysel gayretleri ile sonuca gitmeye çalışıyor…
Göztepe’nin kötü oynaması, Konyaspor’un iyi oynadığı anlamına da gelmesin!
Konyaspor vasat bir oyunla, ama iyi mücadele ile altın değerinde 3 puana imza attı…
Yeşil-beyazlı temsilcimizin iç sahada oynadığı maçlarda, rakibi kendi sahasında misafir etmesi doğru bir strateji değil, kendisini rakibin sahasında misafir ettirmesi, kazanma adına daha doğru bir stratejidir...
Maçın ikinci yarısında geriye çekilerek ya da bekleyerek Göztepe takımın üzerine gelmesine, pozisyonlar bulmasına davetiye çıkarılsa da, savunmacıların ayakta kalmaları, kademelerde hatasız oynamaları, temsilcimize 3 puanı getirdi…
Kazanılan bu 3 puanda kaleci Deniz’i de unutmamak lazım…
Deniz’e de ayrıca bir parantez açmak gerekirse; genç, heyecanlı, özgüvenli, bazen futbolun ukalalıklarına meyilli olmasına rağmen, şunu da gözden kaçırmayalım ki, bu kadroda en zor iş, onun işi…
Sorumluluğu ağır…
Sorumluluğunu hafife alması başına iş açabilir, bunu de belirtmekte yarar var…
Slovik’in sakatlığı nedeniyle, Göztepe maçına kadar kendisini arkadan tetikleyen, yani baskı yapan birisi yoktu, dolayısıyla da bir kaleci için en kötü şeylerden birisi de budur…
Yani, yanisi şu; “nasıl olsa arkamda birisi yok” anlayışı kendisine bir konfor alanı, yani rahatlık hissi verebilir, dolayısıyla da bu durum genç Deniz’in maçlara odaklanmasına sorun olabilir…
Çünkü, Deniz’in daha kat edeceği uzun bir yol var…
Hocalarının dikkatine sunuyorum.

Özetle; ligin sonu yaklaştıkça, oyundan daha çok skora bakmak lazım…
Konyaspor, Göztepe’den istediğini aldı mı?
Aldı…
Alttakilerle arası biraz daha açıldı mı?
Açıldı…
Demek ki, amaca ulaşıldı…
Hem de Guilherme ve Melih İbrahimoğlu gibi iki önemli oyuncusundan yoksun olduğu bir günde.
Son olarak Kramer’e değinmek istiyorum…
Gol atsa da, atmasa da onu böyle kabullenmek zorundayız…
Toplam faydası üzerinden bakıldığı zaman, Konyaspor için değerli bir oyuncu…
Daha doğrusu bu takım için bulunmaz bir Hint kumaşı…
Konyaspor’a kazandırdıklarına baktığımız zaman, ne demek istediğimi anlarsınız…
Ne diyebilirim ki, hem takımı hem de Kramer’i Allah nazarlardan saklasın…
Çünkü, Konyaspor için lig henüz bitmedi.