Konyaspor için yarın önemli bir gün…
Recep Uçarlı Rizespor’u misafir edeceğiz…
Lakin, Konya hareketsiz!
Hala “pastırma yazı” havasından bir türlü kurtaramadık kendimizi…
İnşallah yarın böyle olmayacak…
“Konya” demek Konyaspor demekse eğer…
Konya’nın dünyaya açılan penceresi Konyaspor…
Öyle ya!
xxx
Dedim ya, “Konyaspor için yarın büyük gün” diye…
Sadece Konyaspor için değil, Konya için de büyük gün…
Topçusunun popçusunun, başkanının yöneticisinin, seyircisinin taraftarının, yazanının çizeninin, cümbür cemaat Konyaspor ailesinin, özellikle iç sahada puan kaybına tahammülü kalmadı!
“Konyaspor” diyen herkes “Rize maçından puan kaybetmeyelim” derdinde…
Bence de kaybetmeyelim artık!
Kaybetmemek için de, sadece topçuların değil, şehrin kenetlenmesi, el ele vermesi, birlik olması gerekmez mi?
Özellikle tribünler…
Yani seyircisiyle taraftarıyla herkes bu maçı oynamalı ve kazanmalı…
“Futbol” demek bir bakıma “taraftar” demek…
Elli bin kişilik, yüz bin kişilik, iki yüz bin kişilik statlar niye yapılıyor?
İnsanlar için, seyirciler ve taraftarlar için…
Seyircisiz futbol, tuzsuz yemek gibidir!
Dolayısıyla yarın mahşeri kalabalık olmasa da, tribünlerde boşluk olmaması lazım…
Yukarıda da söylediğim gibi, bu maç başka bir maç…
O halde tribünleri doldurmak, takımın kazanmasında rol sahibi olmak kötü mü?
Cumartesi günü Trabzonspor-Konyaspor, Pazartesi günü de Fenerbahçe-Galatasaray maçlarını tribünden izledim…
Oynanan futbol, tabelaya yansıyan sonuç, hakemler hepsi bir tarafa, bu iki maçta da tribünleri ve ambiyansı görünce, nasıl fesatlandım anlatamam!
Aslında fesat biri değilim, ama tıklım tıklım tribünleri görünce krize girdim…
Allah aşkına, Peygamber aşkına Konyaspor, senin, benim değil de gavurun takımı mıdır?
Dellendirmeyin insanı!
Gelin maça, dolduralım şu tribünleri ve topçularla birlikte kazanalım şu maçı.
xxx
GÜNÜN FOTOĞRAFI
Dünkü “Armudun sapı, üzümün çöpü!” başlıklı bir yazı kaleme almıştım…
Bu yazı dolayısıyla olumlu-olumsuz tepkiler geldi mi?
Hoşuna gitmeyenler sitem ederken, hoşuna gidenler “az bile olmuş” diyerek, beni biraz daha gazladılar…
Şaka şaka…
Gaza gelecek tiplerden değilim…
Nerede duracağımı, nerede vuracağımı bilirim evelallah…
Yumruk mesafesinden çıkmasını da, rakibin attığı yumruğu boşa çıkarıp, kontrayla puan almasını da…
Tecrübeliyim yani…
Neyse…
Konumuz benim dayak yemem veya atmam değil…
Konumuz günlerdir pişmiş aşa su katmak isteyenlere Ömer Atiker ile Celalettin Hakan Katırcı tarafından verilen en güzel cevap…
Ömer Atiker, Celalettin Hakan Katırcı ile birlikte verdikleri fotoğrafın altını, “Sevgili kardeşim Celalettin Hakan Katırcı’yı şirketinde ziyaret ettim. Konyaspor’umuza sağladığı katkılardan dolayı tekrar teşekkür ediyorum” diyerek doldurmuş ve öküz altında buzağı arayanlara da güzel bir kapak yapmış…
Kafası basmayanlara, “Biz pazara kadar değil, mezara kadar dostuz ve dost kalacağız kalacağız” mesajını vermişler…
Üçüncü şahıslara mı?
Mübarek gün ağzımı bozmayayım!
Ne demek istediğimi arif olan anlar.
xxx
BÜLENT YALDIR VE TAYFUN TÜRKMEN
Tayfun Türkmen…
Bizim Umut Nayır gibi seyyar santrafor olmasa da, yüksek toplara ağaca çıkar gibi çıkar, toplara vurduğu kafa Mike Tyson’un yumruklarından daha etkili olurdu…
Konyaspor forması giyen iyi santraforlardan birisiydi Tayfun Türkmen…
Tanır mıyım?
Tanırım…
Karadenizlilerin deyimiyle “karakterli bir uşak” kendisi…
Konyaspor formasıyla çok gol attığı olmuştur, ama rakip formalarla Konyaspor’a gol attı mı?
Onu bilmiyorum…
Neyse…
Tayfun Türkmen’in golcülüğünü değil, Konyaspor’a nasıl faydalı olacağını masaya yatırmak lazım…
Tayfun Türkmen’in omuzuna taktığı apoletten daha çok, bilgi birikimi ile Konyaspor’a neler vereceğiyle ilgilenmek en doğrusu…
Bülent Yaldır-Tayfun Türkmen ikilisinin alt yapıda büyük işlere imza atacaklarına yürekten inananlardanım…
Sanırım yetki konusunda bazı yanlış anlaşılmalar olmuş, kulüp yönetimi de bir açıklama ile bu yanlış anlaşılmanın önüne geçmiş…
Konyaspor Yönetimi, Bülent Yaldır’ın Konyaspor Futbol Akademisi Genel Direktörü olduğunu, Akademinin tüm stratejik planlama, yönetim ve koordinasyon süreçlerinden sorumlu tek yetkili kişi olduğunu açıklamış…
Benim yukarıda söylediğim gibi, Bülent Yaldır ve Tayfun Türkmen ikilisinin tek hedefi, yukarıya 2-3 oyuncu atmak olacak…
Önemli olan da bu…
Çünkü, Konyaspor’un geleceğini alttan gelen çocuklar kurtaracak…
Başkan Ömer Atiker’in yaptığı güzel işlerden birisi de Tayfun Türkmen’e sorumluluk vermesi…
Allah yollarını açık etsin.
