Milli maç araları Konyaspor’a hiçbir zaman iyi gelmemiştir…
Alanyaspor ve Kocaelispor örneği gibi…
Hep endişe etmişimdir milli aralardan sonra oynanan maçlardan…
Nedenini bilmiyorum, ama Antalyaspor maçına daha iyimser baktım…
İçimden gelen bir ses, bu maçın iyi biteceğini söylüyordu…
Yine olmadı ve iki puan kaybettik.
xxx
Konyaspor 11 ve 12. Haftalarda üst üste iki maç kaybetti…
Samsunspor’a içeride, Karagümrükspor’a da deplasmanda mağlup oldu…
Sonrasında ise “bahis” olayları patladı ve Konyaspor’un iki önemli oyuncusu Adil Demirbağ ile Ndao bahis oynadıkları iddiası ile ceza aldılar!
Ndao sezonu kapattı, Adil ise 45 gün futboldan uzak kalacak…
Dolayısıyla Çağdaş Atan’ın elini zayıflatıp, kulübü de güç durumda bıraktılar…
Bu iki oyuncunun yokluğunda da, Çağdaş Atan, ilk maçını istemediği bir sonuçla tamamladı…
Ölenle ölünmüyor gerçeğinden yola çıkan Çağdaş Atan, Milli maç nedeniyle lige verilen arada eldeki oyuncu grubunu daha iyi tanıma fırsatı buldu…
Antalyaspor ise çokta istikrarlı bir takım değil…
12. haftada Beşiktaş’a kendi evinde 3-1 mağlup oldu…
Yeni Hocaları Erol Bulut’la çıkış arıyorlar…
Konyaspor maçına da o futbol aklıyla, yani galibiyet hesabı ile çıktılar.
xxx
Gelelim maça…
Öncelikle sözüm taraftarlara…
Önemli bir maçta takımınızı yalnız bırakıyorsanız, beklenmedik sonuçlarda da söz söyleme hakkınız yok!
Klavye delikanlılığına da, sizin gibi taraftara da gerek yok…
Neyse…
Konyaspor, Antalyaspor karşısına Adil Demirbağ ve Ndao ikilisinden yoksun olarak çıktı…
Çağdaş Atan, bu ikilinin yerine Uğurcan ile Yasir’e sorumluluk verdi…
Çıkarabileceği en iyi kadro ile Antalyaspor maçına çıktı…
Konyaspor, oyuncularının sürekli yan ve geri pas oynamasından nedeniyle de pozisyon bulma noktasında büyük sıkıntı yaşadı…
Dolayısıyla duran toplar daha önem kazandı, ama bu toplardan da istenilen sonuç alınamadı…
Konyaspor’un Güney Korelisi Jin-Ho Jo’yu defansın önünde kullanmak yerine daha öne itmek, rakip kaleye yaklaştırmak doğru bir futbol aklı olurdu…
Çünkü, rakip ceza sahası içinde ve önünde hem yaratıcı, hem de karıştırıcı bir özelliği olan Güney Koreli ile ilk yarıda sonuca gidebilirdik…
Güney Koreli ikinci yarıda daha çok önde oynadı ve takımını pozisyona sokarak tribünlerden de hak ettiği alkışı aldı…
Jin-Ho Jo, üstelik şut atabilir, şut atabilecek Bardhi ve Melih gibi oyunculara da duvar olabilirdi bu yarıda…
İlk 45’te oyunu tutan Konyaspor, skoru kaçıran Antalyaspor oldu.
İKİNCİ YARI
İkinci 45’te oyun anlamında bir şeyler değişir mi diye bekledik, ama nafile…
Üstelik ilk yarının en ayakta kalan, rakip kaleyi sürekli tehdit eden Muleka, ikinci yarıya rezil bir başlangıç yaptı, top kayıpları yaptığı gibi, topu ısrarla ayağında tutması takımın pozisyona girmesini ve hücum gücünü de düşürdü…
Nitekim 80’de de yerini Bjorla’ya bıraktı…
Konyaspor’un en etkisiz bir oyuncusu da Rumen Ştefanescu’ydu…
Temsilcimiz 68 dakika 10 kişi oynadı…
Ştefanescu maalesef oyun bilgisi nerede ise sıfır bir oyuncu…
Bu seviyeler için, bazı şeylerde ısrarcı olmanın bir anlamı yok…
68’de Melih’le 11’i tamamladı Konyaspor…
Maçın özetini şöyle yapabiliriz; Antalyaspor 1 puan aldığı için sevinmek yerine kaybettiği 2 puan için dizlerini dövmeli…
Konyaspor ise kaybetmediği ve Antalyaspor’la puan farkını koruduğu için sevinmeli…
Ömer Başkan, mutlaka takviye konusunda kafa patlatıyordur…
Çünkü, bu oyuncu grubu ile başımız çok ağrır…
Paraya acımayacak, bu takımı yukarılara taşıyacak oyuncuları Konyaspor’a kazandıracak…
Maçın konuşulacak bir oyuncusu varsa, dahası alkışlanacak bir oyuncusu varsa, o da Güney Koreli Jin-Ho Jo…
Recep Uçar’ın kulaklarını çınlatıyordur oynadığı futbolla…
Güney Kore’liyi kazanmış olsaydı, bugün tamımın başında Çağdaş Atan değil., kendisi olurdu.
