RECEP ÇINAR

Tarih: 25.12.2025 14:39

Ömer Atiker ve futbol denilen arena

Facebook Twitter Linked-in

Bu şehir, bugüne kadar hangi Konyaspor başkanının arkasından geldi?
Ben hatırlamıyorum!
Ahmet Öksüz ya da Mehmet Köseoğlu diyebilirsiniz…
İkisi de bu takımı şampiyon yaptılar…
Eyvallah…
Sonra ne oldu?
Ahmet Öksüz seçimi kaybetti, Mehmet Köseoğlu işini!
Servetini ve hayatını kaybedenler de cabası…
Soru şu; bu şehir Ömer Atiker’in arkasından gelir mi?
Bilemiyorum…
Ama, şunu iyi biliyorum, bu şehir arkasından gelse de, gelmese de Ömer Atiker doğru bildiği yolda yürümeye devam edecektir…
Bundan yana içim rahat…
Yaptığı basın toplantısında bunun sinyallerini verdi…
Karnından konuşmadı…
Açık ve net cümleler kurarak, daha ötesi yutkunmadan konuşarak, meramını anlatmaya çalıştı…
Bu arada, “çok konuşmuyor, ekranlarda görünmüyor, basınla arasında sorunlar mı var” gibi, üfürmelere de bu basın toplantısı ile cevap verdi…
Adamın derdi kulübü büyütmek, kendisini değil…
Ömer Atiker ismi bir marka, bazı medya maymunları gibi olsa, sadece yerelde değil, ulusalda da kendisinden bir şekilde bahsettirir…
Neyse.
xxx
Konyaspor  zaman zaman güzel ve zaman zaman da  dönemsel  sıkıntılar yaşadı, ama bu dönemsel sıkıntıları bir şekilde atlattı…
Örneğin bu sezonun ilk yarısı itibarı ile kötü günler geçirdi mi?
Geçirdi…
Konyaspor’da güzel günler nasıl geçtiyse, bu kötü günler de mutlaka geçecektir…
Ömer Atiker bu anlamda da yüreklere su serpti…
Dolayısıyla da, “Konyaspor bu ligin rengidir ve rengi olmaya da devam edecektir” minvalinde cümleler kurdu…
Bu şehir, şehrin kulübü, kulübün başkanı Ömer Atiker, kendisine gönül verenlerle ve her şeye rağmen, yapılacak takviyelerle, diken var diye gül bahçesinden vazgeçmeyecek…
Daha önce de yazmıştım; Konyaspor’un Ömer Atiker’le yürüyeceği daha çok yol, göreceği güzel günler var…
Hayal kırıklığına uğradığı olmuş mudur?
Mutlaka olmuştur!
Hayal kırıklıkları hayatın bir parçasıdır…
Her şey iyi gidecek diye yazılı bir ayet yok…
Özellikle futbolda…
Futbol arenası böyle bir şey.
xxx
Futbolda ilk yarı bitti…
Konyaspor beklenen performansını, ne oyun olarak sahaya ne de puan olarak sıralamaya yansıtamadı…
Teknik anlamda davet edilen kötüydü, kötü de geldi Konyaspor’u buldu…
Ağlayıp sızlanmanın kimseye faydası yok bu vakitten sonra.
Mevlana ne güzel demiş: “Dün dünde kaldı cancağazım. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Soğukkanlı kalmak lazım onun için her şeyden önce… 
Basınla bir araya geldiği toplantıda Ömer Atiker’in verdiği mesajlar net ve açıktı…
Yutkunmadan konuştu…
Kulübün borcunun ne kadar olduğundan tutun da, ne kadar olacağını bile basın toplantısında tane tane anlattı ve kamuoyuyla paylaştı…
Bir başkanın rakamları bu şekilde net olarak açıklamasına ilk kez şahit oldum!
Bunu kendisine silah olarak kullanabileceklerini bile bile üstelik…
Helal olsun…
Yönetim olarak kasaya koyduklarını söylemiyorum…
Konya ölçeğinde hatırı sayılır bir meblağ…
Yukarıda da belirttiğim gibi, özellikle ikinci yarıda taraftarların bambaşka bir Konyaspor izleyeceğini, bunun için de iyi oyuncularla takımı takviye etmek için kolları sıvadıklarını söyledi…
Ömer Atiker, altyapı, mali konular ve kulübe gelir getirici kaynaklar noktasında da önemli açıklamalar da bulundu…
Tek tek izah etti…
Savurmadı yani…
Konyaspor kulübünü geliştirirken, genişletirken kulübü nasıl borçsuz hale getireceklerine de kafa patlattıklarını söyledi…
Ömer Atiker’in, “Bizler Konyaspor'u yönetirken yalnız sportif değil kamusal sorumlulukların da farkındayız” sözlerini de önemsiyorum…
Kolay işler değil…
Hem dönemsel başarıyı, hem yapısal başarıyı, hem de sportif başarıyı aynı anda bir düzene sokmak her babayiğidin harcı değil…
Ömer Atiker, bu anlamda yiğidin hakkını yiğide vermeyi de ihmal etmiyor…
Murat Kurum, Uğur İbrahim Altay, Faruk Özçelik, Ünal Karaman, daha doğrusu çorbada bulunan herkese teşekkür etti…
Tabi ki, çorbada tuzu bulunan ve kendisini yalnız bırakmayan oda başkanları ile şehrin ileri gelenlerine de vefasını gösterdi…
Özetlersem; Konyaspor Konya’nın en önemli logosudur…
Konyaspor’un başarılı olması, şehrin kalitesinin, şehrin ekonomisinin, şehrin tanıtımının yükselmesi demektir…
Ömer Atiker’in en büyük çabası da bunun için…
Meseleye sadece sportif olarak bakmıyor, anladığım kadarıyla…
Büyük fotoğrafa bakıyor…
Bazı dallamalara, kanı on para etmeyenlere rağmen.

Ömer Atiker ve futbol denilen arena


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —