Meram Belediye Meclisi’nin Nisan ayı olağan toplantısı, Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’un başkanlığında gerçekleştirildi.
Başkan Mustafa Kavuş, ihtisas komisyonu seçimleri, 2024 yılı faaliyet raporunun incelendiği ve denetim raporunun görüşüldüğü toplantı öncesinde son süreçte ülke genelinde yaşanan gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Mustafa Kavuş’un gündemi İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyeleriyle ilgili gündeme gelen yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet iddiaları ile muhalefetin yerli mallara için yaptığı ‘boykot’ çağrısı oldu.
BAŞKAN KAVUŞ; “YENEN MERAMLININ HAKKIDIR, ALIN TERİDİR”
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, söz konusu iddialara sert tepki göstererek, kamu kaynaklarının israfı ve milletin emanetine ihanet edilmesinin asla kabul edilemez olduğunu vurguladı. Şeffaf, adil ve hesap verebilir yönetim anlayışının altını çizen Başkan Kavuş, “Başlatılan soruşturmaların içeriğine bakılmaksızın, siyasi menfaat devşirmek için ülkenin karıştırılmak, hatta altının oyulmak istenmesine hep birlikte şahit oluyoruz. Millete hizmet etmekle sorumlu olanların, görevlerini kötüye kullanmaları affedilemez. Ortada bir yolsuzluk ve hırsızlık iddiası varsa, bu İstanbul’da da olsa yenen Meramlının hakkıdır, hukukudur, alın teridir. Gerek İBB gerek İBB şirketleri gerekse de İstanbul’un ilçe belediyelerinde kurulduğu iddia edilen talan sistemi ve terör bağlantıları hukuka takılmıştır. Olayın özeti budur. Muhataplara düşen bu iddiaları çürütmektir, milletin evlatlarını birbirine düşürmek değil.” diye konuştu.
BAŞKAN KAVUŞ; “BOYKOT İLE BOĞULMAK İSTENEN ÜRETİCİDİR, SANAYİCİDİR, ESNAFTIR”
Başkan Kavuş’un konuşmasında bir diğer önemli başlık da adli süreç sonrası yaşanan olaylar ve boykot çağrıları oldu. Gençlerle polisi karşı karşıya getiren hukuksuz gösterilere ve boykot çağrılarına da tepki gösteren Başkan Kavuş, yerli üreticinin emeğine sahip çıkmanın önemine değinerek, “Boykot önemli bir silahtır. Bu çağrı silahın kendi milletine doğrultmasıdır. Kendi milletine, kendi ekonomisine silah doğrultmak 15 Temmuz ihanet girişimi ile eşdeğerdir. Dünyada eşi benzeri görülmemiş boykot dedikleri ‘ihanet sarmalı’ ile boğulmak istenilen tüm Türkiye’de olduğu gibi Meram sanayicisidir, Meram çiftçisidir, Meram esnafıdır, Meramlı üreticilerdir. Boykota karşı çıkmak, Meram’daki çiftçimizin, üreticimizin, esnafımızın hakkını savunmaktır. Dünyada kendi ülkesinin, kendi milletinin, kendi üreticisinin malını boykot ederek ülkesine zarar vermeye çalışan başka bir anlayış yoktur. Gerçi, dünyada ‘yolsuzluk, hırsızlık araştırması yapılmasın’ diye sokaklara dökülen böyle bir anlayış bu ülkeden başka bir yerde de yoktur. Meramlı sanayicinin, esnafın, üreticinin alın terini ‘boykot’ ile heba ettirmeyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN KAVUŞ; “NİHAİ KARAR YANLIZCA YÜCE TÜRK MAHKEMELERİNİN OLACAKTIR”
Ortada milleti dehşete düşüren iddiaların olduğuna dikkat çeken Başkan Mustafa Kavuş, konuşmasını şöyle tamamladı; “Milletimiz şunu gördü ki; bu yaşananların temelinde muhalefetin kendi iç kavgaları var. Bunu ülke gündemine taşımak ise riyakarlıktan başka bir şey değildir. Yolsuzluklardan rüşvete, sahtecilikten usulsüzlüklere, kurulan paravan şirketlerden ihalelere fesat karıştırmaya, tehditle oluşturulan korku imparatorluğundan irtikaba kadar tüm bu iddiaları ortaya çıkaracak ve ifşa edecek olan yine yanlızca adli mercilerimiz olacaktır. Yüce Türk Yargısı sorumluların suçsuzluğuna karar verirse davalılar kendini temize çıkarmış, eğer iddialar doğrulanır ve muhataplar ceza alırsa da ülkemiz, gırtlağına kadar pisliğe bulaşmış bir anlayıştan kendini temizlemiş olur. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra herkes kendi işini yapmaya başladı bu ülkede. Yaşadığımız bu son süreçte adli merciler ve güvenlik güçleri de sadece kendi işini yaptı, yapmaya da devam ediyor. Ve bunun sonunda da Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk iddialarını kamuoyuyla paylaştı. Çıkar amaçlı kurulan büyük bir örgüte de atıf da bulundu. Paylaşılan her detay dehşet verici ancak Türk yargısının bu konuda nihai ve en doğru kararı vereceğine inancımız tamdır. Suçlu ya da suçsuza karar verecek hukuktur, sokaklar değil. Biz herşeye rağmen, sabır ve sağduyu ile soruşturmaların sonucunu beklemeye, hakim ve savcılarımızın cesur yaklaşımlarına saygı duymaya ve bu süreçte sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz. Hukuk devletinde, bir iddia ve delil varsa savunma yapılacak yer sokaklar değil, adli mercilerdir. ‘Soruyu muhatap almayanları, soruya yanıt vermek istemeyenleri’ milletimiz de günü geldiğinde muhatap almayacak ve sandıkta kendi yanıtını verecektir inşallah.”